AB ve BM'ye terör listesi eleştirisi
24 Ocak 2008Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği, 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra, teröre karıştıklarından şüphe edilen kişi ve kurumların yer aldığı “terör listeleri” hazırlamışlardı. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Genel Kurulu'nda kabul edilen kararda söz konusu yöntem “anti demokratik” ve “keyfi” olarak nitelendirildi. Listeye tesadüfen alınan kişilerin hukuki haklarının bulunmaması kınandı.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin, terör listeleri uygulamasını incelemekle görevlendirdiği liberal milletvekili Dick Marty, raporunda terör listelerini sosyal ölüm olarak nitelendiriyor. Avrupa Konseyi'nin Raportörü İsviçreli hukukçu BM ve AB'ni hukuk dışılıkla suçluyor.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin kararında da kara listede bulunan kişi ve kuruluşların haklarını arayabilmek için gerekli mahkemelere başvurmalarına izin verilmesi ve mağdur oldukları anlaşıldığında tazminat alabilme haklarının garanti altına alınması isteniyor.
İnsan hakları ihlali
Hukukçular, terör listelerinin hiçbir hukuki ve parlamenter kontrolden geçmemesini eleştiriyor. Parlamenterler Meclisi üyeleri de, haklarında somut delil olmayan kişi ve kuruluşların kara listeye alınmasını kabul edilemez buluyor. Bu durum insan hakları ihlali olarak görülüyor ve hukuk devleti ilkelerine aykırı bulunuyor. Bu listelerde 100'den fazla İslami kuruluş ve 350 Müslümanın adı var.
Avrupa Konseyi Raportörü Dick Marty, bazı adayların altı yıldır listede olduğunu, suçlamalar kanıtlanamamasına rağmen hala listede tutulduklarını söylüyor. Bu durumun onlar için "sosyal ölüm" anlamına geldiğini belirten Dick Marty listede yer alanların "yaşamları boyunca elde ettikleri her şeyi kaybettiklerini" vurguluyor.
Parlamenterler Meclisi'nin Alman üyelerinden eski Adalet Bakanı Sabine Leutheusser Schnarrenberger de terör listelerinin hukuk devleti ilkelerine aykırı olduğu görüşünde. Leutheusser-Schnarrenberger "sanık, aksi kanıtlanana kadar suçsuzdur" ilkesinin tamamen göz ardı edildiğini belirtiyor.
Yusuf Nada'nın başına gelenler
Marty'nin raporunda yer alan örneklerden biri İsviçre'de yaşayan Mısırlı iş adamı Yusuf Nada. 76 yaşındaki Nada, Müslüman bir terör örgütünü desteklediği şüphesi ile listeye girmiş. Banka hesaplarına el konmuş, seyahat özgürlüğü kısıtlanmış. İsviçre'nin Tessin bölgesinde, İtalya'ya ait Campione'de oturan Yusuf Nada, "altı yıldır neredeyse ev hapsi yaşıyorum." diyor. Seyahat yasağı nedeniyle İtalya'ya ait Campione'den İsviçre'ye bile geçemeyen Mısırlı iş adamının El Kaide ile ilişkisi saptanamamış, ama Mısır'daki Müslüman Kardeşler örgütünün üyesi olması onun kara listeye girmesi için yetmiş. 60 yıldan beri Müslüman Kardeşler'in üyesi olduğunu belirten Nada, 20 yıl boyunca örgütün uluslararası ilişkiler sorumlusu olarak çalışmış. Mensubu olduğu örgütün şiddete karşı olduğunu İslam dininin de buna izin vermediğini söylüyor.
Şiddet yanlısı olmasa da bir islami gruba üye olması Yusuf Nada'nın kara listeye girmesinin nedeni. Ancak bu ayrıntı Dick Marty'nin raporunda yer almıyor, bu yüzden de bazı bağlantıları göz ardı etmekle suçlanıyor.