1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

ABD’deki kriz Almanya’ya yansıdı

Michael Braun / DW3 Ağustos 2007

ABD gayrımenkul piyasasındaki durgunluğun ticari bankaları zor durumda bırakması Almanya’da mali piyasaları etkiliyor. Gelişmeden etkilenen bir Alman bankası kamu kaynaklarıyla ayakta kalabildi.

https://p.dw.com/p/BPTU
Amerikan emlak sektöründeki durgunluk Alman mali piyasalarını olumsuz etkiledi.
Amerikan emlak sektöründeki durgunluk Alman mali piyasalarını olumsuz etkiledi.Fotoğraf: AP

Bankacılığın sihirli kavramlarından biri de risk yönetimidir.

Bankalar büyük çaplı riskleri küçük dilimlere ayırıp bunları değerli kağıtlara geçirir ve sermaye piyasasına arzederler.

Bu senetler global finans piyasasında alınıp satılır. Finans sektörü için hem mantıklı hem de kârlı bir iş.

Ama bankalar pek çok risk senedi aldıklarında kritik nokta gelmiş demektir.

Bu yola giden bir Avustralya bankası Amerikan emlak piyasasındaki çöküş nedeniyle iflas ederken Almanya’daki bir ticari banka da kamu bankalarının yardımıyla ayakta kalabildi.

Vergi mükellefine ek yük

Tabii bunun bedelini yine vergi mükellefi ödeyecek. Almanya’nın en büyük ticari bankası Deutsche Bank’ta da alarm zilleri çalmaya başladı.

Deutsche Bank’ın yarıyıl bilançosu pek parlak çıktı. Ama bu rakkamlar kredi piyasasını rahatlatmaya yetmedi.

Çünkü bankacılık krizinin yaklaşmakta olduğunu gösteren Temmuz ayı rakkamları bilançoya yansımamıştı.

Yönetim kurulu başkanlığından gelen haberler piyasa uzmanlarınca olumlu karşılandı.

Deutsche Bank genel müdürü Josef Ackermann kâr marjını yükselten kuruluşunun bundan böyle de çok iyi neticeler elde edeceğinden emin olduğunu söylüyor.

Yeni kriz endişesi

Deutsche Bank’ın risk yönetiminde dikkati elden bırakmadığı şeklindeki açıklama BHF (BeHaEf) Bankası’ndan Robert Minde tarafından da doğrulanıyor:

“Risk yönetimi Deutsche Bank’ın üzerinde titizlikle durduğu bir konu. Şimdiye kadar olduğu gibi bundan böyle de büyük bankaların müşteriyi aşırı riske atmaları söz konusu olamaz.”

Ancak Almanya’nın büyük özel bankaları, sorunlu piyasalardaki angajmanlarının boyutları hakkında bilgi vermiyorlar.

Bu da bankacılık sektörünün aniden krize sürüklenebileceği endişesini haklı çıkarıyor.

ABD’nin en büyük emlak bankalarından American Home’nin borçlarını ödeyecek durumda olmadığını duyurmasından sonra bir Avustralya bankası da riskli piyasalara giren iki büyük yatırım fonunun yarı yarıya değer kaybettiğini bildirdi.


Piyasalarda korku

Kriz haberlerinin birbirini beslediği bir ortamda, daha geçenlerde 8 bin puan sınırını aşarak rekor kıran Alman birleşik borsa endeksinin hafta ortasında 7396 puana kadar gerilemesi sürpriz olmadı.

Endeksin kısa zamanda toparlanmasında bankalar yüksek kurulunun piyasadaki korkuyu dağıtma teşebbüsü de rol oynadı.

Yüksek kurul bankaların mali durumu hakkında rapor istemeye gerek olmadığını söylerken Almanya Maliye Bakanlığı sözcüsü Thorsten Albich te Düsseldorf’taki Sanayi Bankası’nda yaşanan krizin bütün sektöre sirayet etmesini beklemediklerini bildirdi:

“Buna benzer başka gelişmelere rastlanılmadı. Bu nedenle spekülasyon yapmanın anlam taşımadığı kanaatindeyiz.”


AB inceleyecek

Sanayi Bankası’ndaki krizin devlet bütçesini etkilemeyeceğini duyurmasına rağmen Avrupa Birliği Komisyonu konuya el atarak, devletin dolaylı yardımlarla rekabete aykırı davranıp davranmadığını araştıracak. Barclay Bankası’nın başiktisatçısı Thorsten Polleit krizden merkez bankalarını da sorumlu tutuyor:

“Son yıllarda para emisyonu ve kredilerdeki artış, reel ekonominin sağladığı gelir artışının çok üzerinde oldu. Bu astronomik borçlanma demektir. Para ve kredi piyasasındaki aşırı genişleme risklerin daha az önemsenmesine, kredi borçlarının kabarması da krize girilmesine yol açtı.”


Yatırım riski

Reel karşılığı olmayan işlem hacmindeki genişlemeyle gözden kaçan yatırım riski şimdi geri dönüyor. Global bankacılık gerçekten krize sürüklenir ve dünya ekonomisi de kendini bu girdaba kaptırırsa merkez bankaları para musluklarını daha açmak zorunda kalırlar. Bu da enflasyon doğurur.