Aşırı sağcılık stadyumlarda
30 Haziran 2012Mridula Ghosh’un bir araya getirdiği veriler bir hayli ürkütücü. Ghosh'un yaptığı araştırmaya göre Ukrayna’daki göçmenlerin yüzde 59’u toplumun çoğunluğunu oluşturan vatandaşlarla aynı haklara sahip olmadığına inanıyor. Göçmenlerin yüzde 85’i ayrımcılığa bizzat maruz kaldıklarını ifade ediyor. Uzun yıllar Birleşmiş Milletler'de görev yapan Hindistan kökenli Ghosh, şimdi başkent Kiev’deki Doğu Avrupa Kalkınma Enstitüsü’nde araştırma görevlisi olarak çalışıyor.
"Aşırı sağcılığın Ukrayna’nın siyasi gündemi açısından önemli bir konu olduğunu" belirten Gosh şunları belirtiyor: "Toplum malî kriz nedeniyle gün geçtikçe bölünüyor. Ülke kendi kimliğini arıyor: Bir grup Avrupa Birliği’ne katılmayı isterken diğer bir kesim Rusya’ya yöneliyor. Nüfus gittikçe küçülüyor ve yaşlanıyor. Haliyle bu ortamda suçu yabancılara yüklemek popülist siyasetçiler açısından gayet kolay hale geliyor."
12 ırkçı cinayet
Sivil toplum kuruluşları Ukrayna'da son 6 yılda 12 ırkçı cinayet ve göçmenlere yönelik yaklaşık 300 saldırı kaydetti. Etnik Gruplar Kongresi bilim insanlarından Viaçeslav Lihaçev, saldırıya uğrayan göçmenlerin büyük çoğunluğunun şikayetçi olmadığını, dolayısıyla gerçek sayıların çok daha büyük olduğunu söylüyor. Lihaçev şöyle devam ediyor: "Sonbaharda seçimler var. Muhtemelen bağımsız Ukrayna tarihinde ilk kez bir aşırı sağcı parti parlamentoya girecek. Bu hiç şaşırtıcı değil, zira başka Doğru Avrupa ülkelerinde de sağ partiler parlamentolara girmeyi başardı. İnsana duyulan nefretin toplum içine yerleşmiş olması bundan çok daha teklikeli. Yabancı düşmanlığı medya tarafından körükleniyor ve hakim siyasetin bir parçası haline geliyor."
Lihaçev bu sözleriyle "Tüm Ukraynalılar Birliği Svoboda" adlı aşırı sağcı partiye işaret ediyor. 1991 yılında 30 aşırı milliyetçi tarafından kurulan bu parti şu anda 15 bin üyeye ulaşmış durumda. Yahudiler, Romanlar ve eşcinsellere karşı düşmanlık yayan bu partinin taraftarları 2010 yılında stadyumlarda açtıkları bir pankartla dikkatleri çekmişti. Pankartta şu sözler yazıyordu: "Ukrayna futbolu yabancılar için bir sığınma yeri değildir."
Holiganlar arasında taban arayan parti
"Sınır Tanımayan İnisiyatif" adlı sivil toplum kuruluşundan Maksim Butkeviç, bu partinin holiganlar arasında yaptığı çalışmaları ve böylece nasıl üye kazandığını araştırmış. Butkeviç, partinin genç üyelerinin futbolsever gençler tarafından oluşturulan grupların yönetimlerine girdiklerini ve böylece hem taraftar kazandıklarını hem de toplumu etkilemeyi başardıklarını belirtiyor.
Ukrayna kentlerinde Hitler selamı verenleri ya da gamalı haç sembollerini görmek, siyahî futbolcuları aşağılamak için maymun sesleri çıkarmak sıradan bir görüntü. Bu taraftar grupları adeta bir mitingdeymiş gibi broşür dağıtıyor ve zaman zaman da göçmen kökenli seyircilere saldırıyor.
Irkçılığa karşı çalışmalar
Stadyumlarda ırkçılığa karşı bir şeyler yapmaya çalışanlar da var. "Never Again" adlı Polonyalı sivil toplum kuruluşundan Rafal Pankowski yaptıkları çalışmaları şöyle anlatıyor: "Avrupa Futbol Şampiyonası’nda her maça iki bağımsız gözlemci gönderdik. Bu gözlemciler stadyumdaki atmosfere bakarak muhtemel ırkçı olayları doğrudan bildiriyor. Geçen aylarda koruma görevlilerini ve gönüllüleri eğittik ve bilinçlendirdik. Stadyumlardaki faaliyetlerimizin yanı sıra broşürler dağıtıyoruz ve sokak maçları düzenliyoruz. Futbolun yardımıyla insanların çeşitliliğinin harika bir şey olduğunu göstermeye çalışıyoruz. Bize göre farklı kültürlere sahip bir takım aynı zamanda toplumun vizyonu haline gelmeli."
Bu iyi niyetli çalışmalara karşın UEFA’nın Ukrayna stadyumlarında görülen ırkçılık ile ilgili mücadalede bugüne kadar etkili bir ses çıkarmamış olması ise bir hayli düşündürücü.
© Deutsche Welle Türkçe
Ronny Blaschke / Çeviri: Ercan Coşkun
Editör: Çelik Akpınar