1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Basın özeti

Ahmet Günaltay21 Kasım 2007

Fransa’daki grevler, sera gazları emisyonunun rekor düzeye çıkması, AB’nnin tarım sübvansiyonlarını azaltma kararı ve Antalya’da tutuklu bulunan Alman genci hakkındaki gelişmeler, basın özetimizin konularını oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/CPqj
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi Fransa hükümetinin sosyal güvenlik reformunu hedef alan grrevleri şöyle yorumluyor:

“Fransa hükümeti çeşitli iş kollarındaki kamu grevlerinin genel grev havasına bürünmesini önleyemedi. Cumhurbaşkanı Sarkozy çok küçük bir azınlığın devlete şantaj yapmaya çalıştığını söyleyerek reformlardan taviz vermemekte kararlı olduğunu gösterdi. Her iki taraf ta prestij kaybına uğramadan anlaşmazlığı atlatma telaşında. Hükümet, reformları başarabileceğini kanıtlamak zorunda. Sendikalar da tabanı yanlarına alabilmek için istisnai uygulamalarla tazmin edilmeyi umuyor.”

Thüringer Algemeine gazetesi de hayatı kısmen felce uğratan grevlerle ilgili olarak şu yorumu yayınlamış:

“Nicolas Sarkozy alışılagelmiş senaryonun tekrarlanacağını, sendikaların gövde gösterisinin ardından pazarlığa oturulacağını düşünüyor. Ama uzlaşma arayışlarında hükümetin mutlak bozguna uğradığı durumlar da olmuştur. Oysa Sarkozy kamu sektöründeki erken emeklilik imtiyazını kaldırma vaadiyle seçilmişti. Sarkozy, devletin tasarruf etmek zorunda olduğunu ve reformların ardından satın alma gücünün artacağını söylerken grevciler satın alma gücünün reformlar başlatılmadan artmasını istiyor.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinin, Bali’deki dünya iklim konferansını konu alan yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

“Zengin ülkeler iki hafta boyunca Çin ve Hindistan gibi genç sanayi ülkelerinin, ‘Almadığınız önlemleri Üçüncü Dünya’nın almasını bekliyorsunuz’ şeklindeki suçlamalarına hedef olacak. Çoğu ülke Kyoto prrotokolünü kale almadığı için sanayi ülkelerinin çevre bakanları ikiyüzlülükle itham edilecek. 2005’in sera gazı emisyonlarında rekor yılı olmasının faturası kalkınma halindeki ülkelere çıkarılamaz. BM iklim sekretaryasının emisyonu %11 oranında düşürmenin mümkün olduğu şeklindeki açıklamasına inanmak çok zor.”

Die Welt gazetesi aynnı konuya ‘hatalı strateji’ başlıklı şu yorumuyla değiniyor:

“Kyoto protokolünde öngörülen emisyon miktarının milyarlarca ton üzerindeyiz. İklim korumacılığının örnek ülkesi olmaya çalışan Almanya bile kapatacağı nükleer santralların yerine enerjisini kömürden alan termik santrallar kurmayı planlıyor. İklim raporundan çıkarılacak sonuç şu olabilir: İnsanoğlu atmosferin ısınmasını önleyemeyecek ise o zaman değişen iklim şartlarına ayak uydurmaya çalışmalıdır. Global büyümeyi tehdit edici iklim koruma tedbirlerine başvurulması izlenebilecek en hatalı stratejidir.”

Son olarak ta Side’deki tatili sırasında işlediği hatadan dolayı yedi aydır gözaltında tutulan Alman genci Marco hakkındaki duruşmanın yeniden ertelenmesine Süddeutsche Zeitung gazetesinin bakış açısını aktarmak istiyoruz:

“17 yaşındaki Marco yargılanmadan hüküm giydi. Hakkındaki dava daha doğru dürüst başlamadı bile. Marco’dan şikayetçi olan İngiliz kızının resmi ifadesi dahi hala yok. İfadenin Türkçe tercümesini duruşmaya bir türlü yetiştiremeyen mahkemenin bu davanın altından kalkmaktan aciz olduğu görülüyor. Bir sürü çelişki ve ihmal karşısında savunma makamının davacıya doğrudan soru sorma hakkı yerine getirilmiyor. Firar edebileceği gererkçesiyle Alman gencine tutuksuz yargılanma şansının verilmemesi kadar saçma bir şey olamaz.”