1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Basın özeti

Ahmet Günaltay20 Kasım 2007

Alman basını 20 Kasım 2007 tarihli nüshalarında, Ortadoğu barış sürecini ele alan değerlendirmelere sütunlarında yer veriyor. Öne çıkan diğer konular, İran'ın nükleer programı, Kosova seçimleri ve Schengen anlaşması...

https://p.dw.com/p/CJVe

Çeşitli konulardan derlediğimiz bugünkü basın özetlerine Süddeutsche Zeitung gazetesinin Ortadoğu barış sürecine ayırdığı değerlendirmeyle başlıyoruz. ‘Ehud Olmert serap görüyor’, başlıklı yorum özetle şöyle:

“Önümüzdeki hafta ABD’nde yapılması planlanan uluslararası Ortadoğu konferansının davetiyeleri bile hala gönderilmedi. Buluşmaya kimlerin katılacağı meçhul. İsrail Başbakanı Olmert daha şimdiden ‘aşırı beklentilere kapılınmaması’ uyarısında bulunuyor. Olmert konferansta barışın görüşülmeyeceğini, sadece müzakereler için start verileceğini hatırlatıyor. Barışın 1,5 milyon nüfuslu Gazze Şeridi’nin hakimi Hamas’ı dahil etmeden nasıl görüşüllebileceğini ise sadece Olmert biliyor olmalı. Olmert Filistin topraklarında yeni yerleşim birimleri kurmayacaklarını da söylüyor. Ama, mevcut yerleşim birimlerinin on yıldır genişletildiğini görmezden geliyor. Gerçekler saptırıldığı sürece Ortadoğu barışa kavuşmayacaktır.”

Bu satırlar Süddeutsche Zeitung gazetesinde yer aldı. Maerkische Oderzeitung gazetesinin İran’ın nükleer programıyla ilgili anlaşmazlığı konu alan yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

“Sorun sadece İran’dan kaynaklanmıyor. Uranyum zenginleştirme aşamasına gelip atom bombasına iyice yaklaşmış olan 40 ila 50 ülke daha var. İran’ı olumlu çözümün sembolü yapma şansı henüz ortadan kalkmadı. Kapsamlı güvenlik garantisi verilmediği takdirde, prestij kaybından çekinen mollallar rejimini uranyum serüvenininden vazgeçirtmek mümkün olmayacaktır.”

Luxxemburger Wort gazetesi ise Kosova seçimlerini baş yorum konusu yapmış. Yorumda şu görüşler yer alıyor:

“ABD, AB ve Rusya’dan oluşan Kosova irtibat grubunun güney Sırbistan vilayetinin nihai statüsüyle ilgili ortak önerileri BM Genel Sekreteri’ne sunması için iki haftası kaldı. Sırbistan’ın avukatlığını üstlenen Rusya ile ABD’nin uzlaşabileceklerine dair hiçbir işaret yok. Eski UÇK’lı Haşim Taçi’nin seçim vaadini yerine getirip Kosova’yı bağımsızlığa taşıyabilmesi ve yerini sağlama alabilmesi için Batı’nın ekonomik yardımına ihtiyacı var. Aynı zamanda Sırbistan’daki AB yanlısı ilerici grupllar güçlendirilmediği sürrece Brüksel ve Vaşington yardım musluğunu açmayacaktır. Sırbistan AB üyesi olana kadar Kosova’nın Birlik yönetiminde tutulması Rusya’nın da onaylayabileceği bir çözüm olabilir.”

Berlin’in Tagesspiegel gazetesinden aktaracağımız yorum ise AB’nin iç sınırlarını kaldıran Şengen anlaşmasına orta ve doğu Avrupa ülkelerinin de dahil edilmesini konu alıyor:

“Avrupa Birliği son yıllarda yeni dış sınırların güven altına alınıp, insan ve mal kaçakçılığının önlenebilmesi için milyarlar harcadı. Yeni dış sınırların eskisinden daha zayıf olacağı, işini kaybetmekten korkan Alman polis memurlarının iddiasıdır. Avrupa’nın merkezinde yer alan, nüfusu hızla yaşlanan ve sanayi sektöründe taze beyinlere ihtiyaç duyan Almanya’nın çevresini adeta surlarla çevirip doğu Avrupalı mühendislerin istihdam piyasasına girmesine mani olması doğru mu?”

Handelsblatt gazetesinden aktaracağımız yorumun konusu ise Almanya’nın mali durumu:

“Büyük koalisyon döneminde Almanya kamu borçlanmasını sürekli azaltabildi. Ancak bütçe giderlerindeki artış hükümetin kemerleri sıkma ilkesinden uzaklaştığını gösteriyor. Merkel hükümeti federal devletin bütçe giderlerini 25 milyar euro arttırdı. Ama bu artıştan yatırımlar nasibini alamadı ve para cari harcamalara gitti. Hemen hemen her bakanlık artan vergi gelirlerinden pay almayı başardı. Sosyal güvenlik, savunma, içişleri ve aile ve ekonomik işbirliği bakanlıklarına nur yağdı.”