Basın özeti

Süddeutsche Zeitung “Avrupa’nın ruhu nerede” sorusunu soruyor:

“Bu reformlar, kuşkusuz önemli bir çalışma. Birliğin daha iyi ve sorunsız işlemesini amaçlıyor. Ama sadece yeni bir mekanizma olmaktan öteye geçemiyor. Peki Avrupa’nın ruhu nerede kaldı? Kıtayı ileriye taşıyacak fikirler nerede? Avrupa Birliği, tarihi, kültürü, dil ya da toprak varlığıyla büyüyen bir devlet olmadığı için, vatandaşlarının temel sorularına hep yeni yanıtlar bulmak zorunda: Biz kimiz ve ne yapmak istiyoruz? Avrupa’nın ihtiyacı olan bu soruları çalışma gruplarına havale eden değil, bizzat yanıtlayan politikacılar. Bunun için riske girmeli ve çatışmayı göze almalılar. Ne yazık ki bu tür politikacılar ortada yok.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung da Reform Anlaşmasını çekimser yorumluyor:

“Diğer tüm Avrupa sözleşmelerinde olduğu gibi Lizbon Anlaşması’nda da aynı eksiklikler var. Bu belge bir uzlaşma ve diğerleri gibi normal ölümlüler için anlaşılmaz izlenimini uyandırıyor. İki buçuk yılda bir değişecek konsey başkanlığı öngörüyor ama, kimse kişinin görevinin ne olduğunu bilmiyor. Ayrıca bir sonraki aşama olan, anlaşmanın parlamentolarca onaylanmasını beklemek gerek. Kuşkusuz daha başka yeni anlaşmalar olacak: Avrupa’da amaç ortak yoldur”

Thüringer Allgemeine:

"Reform Anlaşmasına atılan imzaların ardından bugünki zirvede uyum görüntüsü sergilenecek. Gündemde, hala ne olacağı bilinmeyen Kosova sorunu, Türkiye’nin üyeliği ile sosyal ve göç politikaları var. Ve bunlardan çalışma gruplarına havale edilerek kurtulunacak. Akil Adamlar Komitesi takdim edilecek ve geleceğe ilişkin sorulara cevap vermesi beklenecek. Brükseldeki, akil olmayan diğer kurumlar, Avrupa Parlamentosu, Komisyon ise beklemekle idare edecek...”

Cenevre'de yayımlanan Neue Zürcher Zeitung:

"Avrupa Birliği'nde herşey akışkan. Ne sınırlarını ne de hedefini biliyor . Sovyetler Birliği'nin yıkılmasından su yana Avrupa'nın birleşme süreci genişleme ve derinleşmeye dönüştü, bir yandan sınırlar açılıyor, öte yandan ortaklık sağlamlaştırılmaya çalışılıyor. Genişleme hızla gerçekleştirildi ama istikrar 2001 yılı sonundaki Nice zirvesinden sonra sarsıntıda. Lizbon'da imzalanan Reform Anlaşması düzeni sağlama konusunda yeni bir çaba."

Madrid'de yayımlanan ABC gazetesi "sevinmek için erken" uyarısı yapıyor:

"Lizbon'daki tören sırasında yapılan abartılı konuşmalar, Reform Antlaşması'nın parlamontolarca onaylanmasından sonraya bırakılmalı. Benzeri bir tören daha önce Roma'da yapılmıştı ve proje felaketle sonuçlandı. Fransa'nın "Hayır"ı şimdikine göre daha tutkulu ve dengeli idi.