Berlin’de Afganistan tartışması

Başbakan Angela Merkel, Alman Ordusu’nun Afganistan’daki üç misyona da katılımının devamından yana. Merkel, bu kararının, ülkenin yeniden imarında yaşanan darbelere rağmen, hatta bu darbeler yüzünden, kesin olduğunu söylüyor. Merkel, “Belki de bu bazılarının düşündüğünden daha uzun sürecek. Ancak şimdi zorluklar ile karşılaştığımız için, herşey sandığımız kadar kolay olmadığı için durursak, bu ihmalkarlik ve sorumsuzluk olacaktır.”

Orduya saldırılar, kalkınma yardımı alanında çalışan bir Alman vatandaşının öldürülmesi ve adam kaçırmalar – Almanya’nın Afganistan’daki angajmanının faturası epey yüksek. Ülkenin kuzeyinde sürekli görev yapan 3000 Alman askerinin giderleri de savunma bütçesine yük. Buna geçen ilkbahardan bu yana keşif uçuşları yapan tornado tipi uçakların masrafları da ekleniyor.

Steinmeier'in değerlendirmesi

Alman Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, kaydedilen ilerlemenin umulduğu boyutta olmadığını söylüyor. Steinmeier, “Kanımca, sivil hayatın yeniden imarında hala gerideyiz. Ve belki de uzatılmak istenen misyonlardan da önemlisi, Afgan güvenlik güçlerini, yani polisi ve orduyu, ülkede sorumluluk devralacak seviyeye getirme yükümlülüğümüzü yerine getirmekten de uzağız” diye konuşuyor.

Hükümet: "Misyonlara devam"

Bu nedenle Federal Hükümet, hem misyonlara katılımın devamından, hem de Afgan güvenlik güçlerinin eğitimi için daha fazla çaba sarfedilmesinden yana. Hükümet, NATO komutasındaki 3000 Alman ISAF askerinin görev süresinin uzatılması konusunda, Federal Meclis’in desteğinden emin.

Ancak, ABD liderliğinde, Taliban ve El Kaide’ye karşı yürütülen anti-terör operasyonu “Sonsuz Özgürlük” konusunda, muhalefet sıralarından ve büyük koalisyon ortağı Sosyal Demokratlar’ın içinden yükselen sesler artıyor. Sosyal Demokrat Parti Federal Meclis Grup Başkan Yardımcısı Walter Kolbow, “Anti-terör misyonu sırasında sivil halktan çok sayıda kişi zarar gördü, öldü veya yaralandı. Bu yüzden burada operasyona destek konusunda sorunlar yaşandı” diyor.

Terörle mücadeleye destek

11 Eylül saldırıları sonrasında, Almanya’daki Sosyal Demokratlar-Yeşiller koalisyonu, terör ile mücadeleye sınırsız desteğin işareti olarak, özel komando birliklerinden 100 kadar askeri ABD’nin emrine vermişti. Bu mücadele sırasında, tekrar tekrar birçok sivilin hayatını kaybetmesi ise, Federal Meclis’te sürekli olarak eleştirilmiş, en yoğun tepkiler Yeşiller ve Sol Parti üyelerinden gelmişti. Yeşiller, konuyla ilgili olarak Eylül ayında özel bir parti kongresi düzenlemeyi planlıyor. Yeşiller Partisi Genel Başkanı Reinhard Bütikofer , parti içinde “Sonsuz Özgürlük” operasyonuna tepkilerin büyük oranda arttığına dikkat çekiyor. Bütikofer, “Hakim olan izlenim, operasyonun yarardan çok zarar getirdiği yönünde. Zaten Afganistan’daki Alman ordusu, son yıllarda bu operasyona faal bir şekilde destek de vermiyor” diyor.

"Çekilme yanlış anlaşılır"

Hristiyan Birlik partileri ve Sosyal Demokratlar’dan oluşan büyük koalisyon, iktidara geldiği tarihten bu yana, Afganistan’a özel birlik göndermedi, ancak bu kapıyı kapamak da istemiyor. Hükümet, “Sonsuz Özgürlük” operasyonuna verilen desteğin sonlandırılmasının, Afganistan’daki koalisyon ortakları ve Afgan halkı tarafından yanlış anlaşılabileceği yönünde endişeli. Taliban’ın, Alman iç siyasetindeki Afganistan misyonu tartışmalarını gayet yakından takip etmesi ve bunu propaganda amaçlı kullanması da, Federal Hükümet’in başını ağrıtan bir diğer nokta.