BM'nin Cenevre binasında dinleme skandalı

Dinleme skandalı, batı İsviçre televizyonu tarafından ortaya çıkarıldı. BM yetkilileri skandal konusunda çok fazla bilgi vermezken, BM’nin Cenevre temsilciliğindeki sözcüsü Marie Heuze, “’Salons Francais’ adlı mekandaki tamir sırasında BM’ye bağlı görevlilerin, dinleme sistemi olarak algılanabilecek bir cihaza rastladıklarını onaylıyorum. Bu cihazı kimin yerleştirmiş olabileceği konusundaki araştırmalar bir sonuç vermemiştir” diye konuştu.

Heuze, daha fazla açıklama yapmaya yetkisi olmadığı gerekçesiyle gazetecilerin diğer sorularını yanıtsız bıraktı. Ancak bu durum daha fazla spekülasyona neden oldu. Başka herhangi bir gizli dinleme olayınan olup olmadığı, eğer varsa bu olayın devam edip etmediği konusunda Cenevre’de endişe hakim.

BM’de buna benzer skandallar daha önce ortaya çıkmıştı. Genel Sekreter Kofi Annan’ın yıllarca İngiliz gizli servisi tarafından dinlendiği geçen Şubat ayında açıklanmıştı. Amerikan medyası da Amerikan hükümetinin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Başkanı Muhammed el Baradey’in görüşmelerini gizlice dinlettiğini kısa bir süre önce ortaya çıkartmıştı.

Sorumluları bilinmiyor

Cenevre’deki dinleme olayının sorumluları ve hedefin kim olduğu henüz belli değil. Söz konusu salon, düzenli olarak silahsızlanma konferanslarının yapıldığı mekanın yanında bulunuyor. Geçen yıl bu salonda Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ile Brezilya Devlet Başkanı Lula de Silva ve BM Güvenlik Konseyi’ne bağlı beş daimi üye ülkenin dışişleri bakanları toplanmış ve Irak’taki durumu görüşmüşlerdi.

Gizli dinleme sistemi bundan birkaç ay önce, Batı İsviçre Televizyonu tarafından salonun tahta döşemelerinin arkasında keşfedilmişti. Bu televizyon kanalı çalışanları cihazı görünteleyip, bir uzmana gösterdiler. Uzman Patrick Engster dinleme cihazını ilişkin “Bu, çok modern bir sistem. Ses kaydı yapılıyor ve saniye gibi kısa bir sürede aktarılıyor. Yakın ve uzak için iki mikrofon bulunuyor. Bu dinleme sisteminin üç ila dört yıl öncesinin modeli olduğunu sanıyoruz” diye konuştu. Sistemin parçalarının Doğu Avrupa ya da Rusya menşeli olduğuna da işaret ediliyor, ancak bunun sistemin kullanıcısının kim olduğu konusunda bir ipucu vermediği de vurgulanıyor.