Dünya Tuvalet Günü
19 Kasım 2012BM verilerine göre dünyada her gün 7 bin 500 insan sıhhî tesisat eksikliği nedeniyle yaşamını yitiriyor. Aralarından beş bini ise 5 yaşın altındaki bebekler. Kolera ve diğer ishal hastalıkları gibi salgınlara karşı en önemli araç olan tuvaletler hayat kurtarıyor. Buna rağmen yapılan yardımlarda temiz içme suyu ve gıda maddelerine yapılan bağışlar öne çıkıyor, tuvalet ihtiyacı geri planda kalıyor.
BM verilerine göre dünyada 2,5 milyar insanın sıhhî tuvalete erişimi yok. Özellikle kriz ve afet bölgelerinde tuvalet önemli bir sorun. Yer yer yardım kuruluşlarının toprağa kazdığı küçük çukurlarla yetinmek zorunda kalınıyor.
Salgınlara karşı etkin bir silah
BM’nin Çocuklara Yardım Kuruluşu UNICEF adına dünya çapında su, sıhhî tesisat ve hijyen alanlarında çalışan, kısa adıyla WASH adlı kuruluştan Paul Shanahan, acil yardım çalışmalarının gıda, battaniye ve çadır dağıtmaktan çok daha fazlasını gerektirdiğini vurguluyor:
“Sıhhî tesisat çok önemli. İnsan dışkısının çok iyi şekilde arıtılması gerekiyor. Çünkü bulaşıcı hastalık taşıyor olabilirler. Enfeksiyon kaynağı insanlara ulaştığında, hastalıklar da yayılabilir.”
Özellikle de mülteci kampları gibi sıkış tıkış yaşanılan alanlarda kolera salgını ve ölümcül ishal hastalıkları son derece yaygın. Ancak kalkınmakta olan ülkelerde de pek çok insanın tuvalete erişimi hâlâ yok, ihtiyaçlarını açık alanda gidermek zorundalar.
Ara çözüm: Sahra helâları
Yardım kuruluşları, mülteci kamplarındaki insanları sahra helâsı denilen çukurlara alıştırmaya çalışıyor. Derin bir çukurun üzerine kurulu platformdan oluşan bu tuvaletlerin etrafına plastik, ahşap ya da taştan örülü duvarlarla asgarî de olsa mahremiyet sağlanıyor.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nden (UNHCR) Paul Spiegel, bu durumda sifon ile kanalizasyon sisteminden feragat edildiğini kaydediyor.
“Sifon bir kez çekildiğinde bu, bir mülteciye bir günde dağıtılan su miktarına denk geliyor. Kullanım için çok az su bulunuyor.”
"İletişim önemli"
Yardım kuruluşları, suyun bir kısmının tuvalet ihtiyacının giderilmesi sonrasında kullanılmasını öneriyor. Çünkü en iyi sahra helâlarını da yapsanız, el yıkama gibi temel hijyen kurallarına uyulmaması durumunda pek bir fayda sağlamıyor. Paul Spiegel:
“Aradan geçen yıllarda şunu öğrendim. Hijyen önlemleri ile ilgili aydınlatma çalışmaları ve insanların helâları kullanma bilgisi, helâların inşası kadar önemli. İnsanlarla konuşmadan kurulan tuvaletlerin orada kullanılmadan durduklarına da tanık olabiliyorsunuz. Bu tamamen israf.”
Güvenlik boyutu
Yardım kuruluşları bu nedenle tuvalet inşasına başlamadan kullanıcılarla iletişim kuruyor, istek ve alışkanlıklarıyla ilgili bilgi alıyor. Burada hijyen kadar önemli iki nokta daha rol oynuyor: Kişisel güvenlik ve mahremiyet.
“İnsanlarla konuşmadan helâ ve tuvaletler yaptığınızda, bunları uygunsuz ya da yanlış yerlere koyma tehlikesi var. Bu durum cinsel ya da fizikî şiddete yol açarsa, çalışmamızla zarar vermiş oluruz. Bunu önlememiz gerekiyor.”
Özellikle de kadınların geceleri tecavüze karşı korunmasında tuvaletlerin yer seçimi, yeterli aydınlatma gibi basit bazı noktalara dikkat etmek çok etkili olabiliyor.
Temiz ve güvenli tuvaletler bu kadar önem taşımasına rağmen bu konu pek çok bağışçı ve finansörden üvey evlat muamelesi görüyor. Örneğin BM’nin Afrika'daki Sahel Bölgesi için yaptığı insanî yardım çağrısında yüzde 65 oranında finansman sağlanmış. Su, sıhhî tesisat ve hijyen alt başlığının ise sadece yüzde 30’u karşılanabilmiş.
© Deutsche Welle Türkçe
Claudia Witte / Beklan Kulaksızoğlu
Editör: Ercan Coşkun