Enerji tasarruflu lambalarda yeni kuşak
13 Kasım 2008Aydınlatma deyip geçmeyin: Dünya elektrik tüketiminin neredeyse yüzde 20’si aydınlatma için harcanıyor. Enerji masraflarının artık kuruşu kuruşuna hesaplandığı, iklim değişikliğinden ötürü elektrik tüketiminin köşe bucak kısıtlanmaya çalışıldığı günümüzde bu çok önemli bir oran. Bu nedenle hemen her ülkede yaygın şekilde klasik ampüllerden enerji tasarruflu olanlara geçiş gözleniyor. Ama uzmanlara bu da yetmiyor ve enerjide tüketimi neredeyse sıfıra düşürecek aydınlatma yöntemleri üzerinde çalışılıyor.
Profesör Shuji Nakamura, Amerika Birleşik Devletleri’nin Kaliforniya Üniversitesi’nde fizik uzmanı olarak görev yapıyor. Prof. Nakamura, enerji tasarruflu lamba arayışında bir sonraki adımı, kısaca LED (Light Emitting Diode – LED) olarak tanımlanan ışık yayan diyotların oluşturduğunu belirtiyor: “Işık yayan diyotlar enerjiyi çok daha efektif, yüzde 50 oranında sarf ediyorlar. Bir başka deyişle, elektrik akımının yüzde 50’si diyotlar tarafından ışığa dönüştürülüyor. Kısacası ışık yayan diyotlarla oldukça fazla enerji tasarruf edilebiliyor.”
Profesör Nakamura’nın buluşu
Işık yayan diyotlar, 90’lı yıllardan itibaren müzik setlerinde kırmızı ve yeşil göstergelerde kullanılmaya başlandı. Profesör Shuji Nakamura, daha sonra saydam ışık yayan diyot da geliştirmeyi başardı: “Işık yayan diyotların ömrü 100 bin saati buluyor; yani ömür boyu kullanım sözkonusu. Normal ampüllerin ömrü ise ortalama bin saatle sınırlı. Ayrıca ışık yayan diyotlar ampüller gibi ısınmıyor; enerji tasarruflu ampüller gibi cıva ve diğer zehirli maddeler de içermiyor.”
Işık yayan diyotlar bir süredir el fenerlerinde ve bisiklet farlarında kullanılıyor. Bremen Üniversitesi fizik uzmanı Prof. Dr. Detlef Hommel, ışık yayan diyotların henüz diğer alanlarda kullanım için yeterli olgunluğa erişmediğini belirtiyor: “Otomobil farlarını ışık yayan diyotlardan imal edebilmek için sınırların zorlanması gerekiyor. Bunun için önümüzde hala aşmamız gereken engeller bulunuyor.”
OLED devrimi
Karlsruhe Üniversitesi’nden Prof. Uli Lemmer ise ışık yayan diyotlarda ortaya çıkarılan yeni bir aşama olan OLED teknolojisine işaret ediyor. Prof. Lemmer, OLED tipi lambaların mimaride yeni bir çığır açacağını kaydediyor: “Kendinden parlayan OLED teknolojisiyle, şimdiye kadar bilinmeyen yöntemleri hayata geçirebilir, geniş alanları ve özgün biçimleri mimari projelere dahil edebiliriz. Mesela bir duvar ya da tavan gibi geniş bir yüzeyin tamamı kendinden parlar hale getirilebilir.”
Ancak LED teknolojisi, henüz konut ve bürolarda yaygın şekilde aydınlatma için kullanılacak seviyeye henüz ulaşamadı. Prof. Uli Lemmer, bunda, maliyet unsurunun da önemli rol oynadığına dikkat çekiyor: “Burada sorun, ışığın mümkün olduğunca verimli kullanımı ve uzun ömürlülüğün sağlanmasıdır. Aynı zamanda maliyetler de önem taşıyor. Sonuçta, yüzyıldan daha uzun süredir optimize edilerek kullanılan ve maliyeti son derece düşük olan Edison’un ampülüyle rekabet ediyorsunuz.”