Fukuşimazedeler kışa hazırlanıyor

Bu yıl 11 Mart’ta Japonya’yı sarsan şiddetli deprem, ardından gelen tsunami ve nükleer facia haftalarca dünya kamuoyunda dehşetle izlenmişti. Facianın üzerinden dokuz ay geçti. Özellikle Fukuşima nükleer santralinde çekirdek erimesi sonucu ortaya çıkan radyasyon sızıntısının etkileri sürüyor. Japonya Başbakanı Yoşihiko Noda, Fukuşima nükleer santralini stabilize etme çalışmalarının sürdüğünü, nükleer erimenin yaşandığı üç reaktörde ısının kaynama noktasının altına düştüğünü ve radyasyon sızıntısının azaldığını açıkladı.

Ama bu görece iyi haberler, afet bölgesindeki evlerini terk etmek zorunda kalan binlerce insana teselli getirmiyor. Kış geliyor ve geçici barakalar kış koşullarına uygun değil. Nükleerzedeler, kışlık giyecek sıkıntısı da çekiyor.

İğneyle kuyu kazmak...

Fukuşima nükleer santraline sadece dokuz kilometre uzaklıktaki evlerine ne zaman dönebilecekleri belli değil. Boşaltılan köyde çalışmalar sürüyor. Ordudan 900 gönüllü, iki hafta önce radyasyonlu toprağı kazıma işlemine başlamış. Beyaz tulum, çelik kask ve maskelerle makine yardımı olmadan radyasyonlu toprağı küreklerle konteynerlere dolduruyorlar. Ancak bu iş iğneyle kuyu kazmaya benziyor. Hükümet çaresiz. Daha etkin yöntemler aradığını açıklamakla yetiniyor.

Çevre Bakanlığı, yüksek oranda radyasyona maruz kalmış bölgelerde geniş kapsamlı radyasyon arıtma çalışmalarının en erken Mart ayı sonunda başlayabileceğini açıkladı. Bunun bir nedeni, gelen kışla birlikte yağmur ve kar yağışının toprağı yumuşatması. Diğer nedeni ise milyonlarca ton radyasyonlu toprağın nerede ve nasıl depolanacağının bilinmemesi.

Çocuklar travma içinde

Dağlarda kurulan geçici kamplarda barınan nükleerzedeler için bu, kışı karlı dağlarda geçirecekleri anlamına geliyor. İşsiz, gelirsiz, devletin verdiği üç beş kuruşluk yardıma muhtaç vaziyette. Çocuklar ise ciddi travma içindeler. Yapılan araştırmalar, nükleerzede çocukların ciddi psikolojik sorunlar nedeniyle okula uyumda zorlandıklarını ortaya koyuyor. Öğretmen Jun Okita da bunu doğruluyor:

“Öğrencilerin kafaları karmakarışık. Çaresiz durumdalar, hiçbir şeye konsantre olamıyorlar. Bazılarının umudu kalmamış durumda. Perspektifleri yok, hayatlarına dair ne yapacaklarını bilmiyorlar.”

© Deutsche Welle Türkçe

Jürgen Hanefeld/Çeviri: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ahmet Günaltay