1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Günter Grass 80 yaşında

Wolf Scheller16 Ekim 2007

Alman edebiyatının en önemli kalemlerinden biri olan Günter Grass 80. yaşgününü kutluyor. DW editörü Wolf Scheller, gençliğinde Nazi birliklerine katıldığını itiraf ederek büyük tartışma yaratan yazarın hayatını derledi.

https://p.dw.com/p/Bra8
Grass'ın kariyeri 1959 yılında yayımlanan "Teneke Trampet" romanıyla başladı.
Grass'ın kariyeri 1959 yılında yayımlanan "Teneke Trampet" romanıyla başladı.Fotoğraf: AP

Almanya’da savaş sonrası edebiyatın önemli bir temsilcisi olan Günter Grass, en büyük Alman düşünürlerden biri olarak gösteriliyor. Thomas Mann’ın ardından en etkili Alman yazar olarak değerlendirilen Grass, kariyerine 1959 yılında yayımlanan ‘Teneke Trampet’ adlı romanıyla başladı. Büyümek istemeyen adam-çocuk Oskar’ın hikayesini konu alan bu roman, aynı zamanda Grass’ın kendi hayat hikeyesinden de izler taşıyor. Grass Teneke Trampet’in yayımlanmasından 40 yıl sonra, bu romanından ötürü nobel edebiyat ödülüne layık görüldü.


”Düşman figürü”

Ancak Grass bu 40 yıllık sürede savaş sonrası Alman edebiyatının kötü çocuğu haline geldi ve Adenauer döneminde devlet tarafından bir “düşman figürü” gibi görüldü. Erken dönemlerde Sosyal Demokrat Parti’ye (SPD) katılan Grass bu kez trampetini sosyal demokratlar için çalmaya başladı. Ancak izlenen göçmen politikasıyla hemfikir olmadığından partiden ayrıldı.

Kötü yazar eleştirisi

Grass Behlendorf'taki atölyesinde, 27.9.2002...
Grass Behlendorf'taki atölyesinde, 27.9.2002...Fotoğraf: dpa

Grass, toplumun bütün alanlarında geleneklerin ve otoritenin sorgulandığı 1960’lı ve 70’li yıllarda dahi Teneke Trampet adlı romanıyla anılmaya devam etti. Sonrasında ise pornografik eserle yazmakla eleştirildi. Teneke Trampet’in ardından, ‘Köpek Yılları’, ‘’Pisi Balığı’ gibi en çok satan kitaplar listelerinde yerini alan eserleri yayımlandı. Grass’ın politik entellektüel kişiliğinin 1980’li yıllardan itibaren edebi kişiliğinin önüne geçmeye başladığını düşünen pek çok eleştirmen O’nu iyi bir yazar olmadığı yönünde eleştirdiler. Grass’ın kitapları basında ve edebiyat dünyasında çok sert bir dille eleştirildi, ‘Dişi Fare’ adlı romanı yayımladığında, Grass’ın edebi gücünün bitmiş olduğu açıklamaları yapıldı. Buna karşın O, Almanya dışındaki ülkelerde olumlu tepkiler almaya devam etti.


Teneke Trampet değerlendirmesi

25 Haziran 1997'te, Lübeck'teki evinde olduğu gibi zaman zaman aşırı sağın saldırılarına maruz kaldı.
25 Haziran 1997'te, Lübeck'teki evinde olduğu gibi zaman zaman aşırı sağın saldırılarına maruz kaldı.Fotoğraf: AP

Grass şöyle değerlendiriyor: “‘Teneke Trampet’ten sonraki kitaplarım ülke dışında da yankı uyandırdı. İnsanların yalnızca ‘Teneke Trampet’e ilgi göstermelerine anlam veremiyorum. Bu çok karşılaştığımız bir durum. Thomas Mann ‘Buddenbrook Ailesi’, Goethe ‘Genç Werther’in Acıları’ ile anılıyor, ben de kendimi bu meslektaşlarımla karşılaştırma cüretini gösteriyorum. Onların da başına hemen hemen aynı şeyler geldi. Bunu kavrayamıyorum.”

Kapanmış bir konu

Grass, ilk kitaplarından ‘Köpek Yılları’nı Teneke Trampet’ten çok daha fazla önemsediğini belirtiyor. Grass, “Teneke Trampet kapanmış bir konu. ‘Dişi Fare’ adlı kitabımda Oskar Matyerath’ı 60 yaşındaki haliyle bir kez daha konu aldım ve Tulla Prokiefke ‘Yengeç Yürüyüşü’’nde tekrar hayat buldu. Ancak ‘Köpek Yılları’ biçim itibariyle edebi üslubumu oluşturduğum bir eser” diye konuşuyor.


Eleştirmenlerin tavrı

Grass, Almanya’da bir çok eleştirmen tarafından ciddiye alınmadı, bazen küçümsendi. Almanya’nın birleşmesinin ardından, 1990 yılında yayımlanan romanı ‘Uzak Tarla’da bu konuyu ele alan Grass bir skandala yol açtı. Uzun zamandır anlaşmazlık içinde olduğu Marcel Reich Ranicki’nin bu romanı yırtarken çekilmiş fotoğrafı Der Spiegel’in ilk sayfasında yer aldı.

Grass’ın cevabı

Grass bütün bu olanlara ‘Benim Yüzyılım’ ‘Yengeç Yürüyüşü’ gibi kitapları ile cevap verdi. Kitaplarında yine siyasi ve tarihi konulara ağırlık veriyordu. Siyasetle her zaman içiçe olan Grass’ın bu özelliği, O’nu diğerlerinden farklı kıldı. Grass bugün kendisini Avrupa Edebiyat geleneğine bağlı bir yazar olarak görüyor:

‘Üslubumun bağlı kalması gereken gelenek konusunda her zaman bilinçliydim. Ben, çıkış noktası İspanya’ya dayanan, Avrupa Roman geleneğinden geliyorum. ‘Berlin Alexander Meydanı’’nın hatta ‘Ulysses’’in kökleri de bütün bir dünyayı bir güne sığdıran bu pikaresk roman kültürüne dayanır. Bu bizim için ölümsüz bir şablondur, açıktır, çağdaşlaştırılabilir. Ben eserlerimde bundan faydalandım.’