1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

090210 Dialog Muslimischer Karnevalsprinz

10 Şubat 2010

Karnaval heyecanının yaşandığı Almanya'nın Bonn kentinde, bu yıl ilk kez bir Müslüman, karnaval prensi olarak kenti temsil edecek.

https://p.dw.com/p/LyGY
Karnaval Prensi Amir ve Karnaval Prensesi UtaFotoğraf: Barbara Frommann

Almanya’da bugünlerde karnaval coşkusu yaşanıyor. 11'inci ayın 11'inde saat 11'i 11 geçe başlayan karnaval mevsimi önümüzdeki bir hafta boyunca doruğa ulaşacak. Perşembe günü ise "Weiberfastnach" adı verilen kadınlar karnavalı kutlanıyor...

Pazar ve pazartesi günleri ise ünlü karnaval geçitleriyle Almanya'nın batısındaki kentler tam bir renk cümbüşüne bürünecek. Karnavalın Almanya'daki asıl merkezi Kuzey Ren Vestfalya eyaleti. Her yıl çeşitli kentlerde karnaval için temsilî prens seçiliyor. Ancak Bonn kentinde bu kez biraz daha farklı bir heyecan söz konusu. Bonnlular, bu yıl ilk Müslüman prenslerini, Prens Birinci Amir’i alkışlıyor.

Prens Birinci Amir ya da nüfus cüzdanındaki adıyla Amir Şafâgi... Üç çocuk babası olan Şafâgi, yüzden fazla çalışanı olan bir telefon pazarlama şirketinin yöneticisi. Karnaval prensinin gerçek adı olan Amir kelimesi Farsça'da da ne tesadüftür ki “Prens“ anlamına geliyor. Şafâgi, daha çocukken karnavala karşı büyük ilgi duyuyor ve Bonn’daki karnaval geçit törenlerine katılıp oradaki gülen yüzlerin, rengârenk kostümlerin büyüsüne kapılıyormuş.Şafâgi şöyle konuşuyor:

"Sadece neşeli olma, günün ciddiyetini geride bırakıp kostüm giyme isteği… Kendinizi de ciddiye almamak ve olaylara da biraz daha rahat yaklaşmak... Bu, karnaval prensi olarak alınabilecek en büyük ödül aslında.”

Çocukluk yıllarından gelen heyecan

Karneval in Bonn Fotos: Abdo El Mikhlafy
Fotoğraf: Abdo El Mikhlafy

1970 yılında Tahran’da dünyaya gelen Şafâgi, ailesiyle birlikte 10 yaşındayken Bonn’a taşınmış. Kökeni 1872 yılına kadar uzanan Bonn şehir muhafızlarının gösterişli üniformasını giyen bir kişiyle ilk karşılaşması, onun üzerinde büyük izler bırakmış. Karnavalda geçit törenine katılan geleneksel birlikler içinde yer alan asker, göçmen çocuğa, bu renkli üniformayı yalnızca Almanların taşıyabileceğini anlatmış. Ancak o zaman 11 yaşında olan Şafâgi, birliğin içinde yer almak yerine dışında kalmayı kabul etmemiş. Yine de Bonn şehir muhafızlarının arasına katılabilmek için dört yıl beklemesi gerekmiş.

İranlı Prens, bu arada pek çok karnaval derneğine üye olmuş. Bonn polis müdürünün geleneksel kabul töreninde coşku ve heyecanla karşılanan Prens Birinci Amir’in İranlı ya da Müslüman olması, karnaval katılımcıları için kesinlikle sorun teşkil etmiyor. Bir katılımcı şöyle konuşuyor:

"Bunu mükemmel buluyorum. Biz en kuzeydeki güneylileriz zaten! Dolayısıyla her şey yolunda. Güneydeki ülkelerden, örneğin Türkiye’den gelen pek çok tanıdığım var. Bu, Ren Bölgesi’ne yakışıyor.“

Aşırı alkol tüketimi ve çılgınca öpüşmeler...

Karneval Köln bützen Polizisten Rosenmontagszug
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Amir Şafâgi, Bonn'un karnaval prensi olarak, en büyük hayalini de gerçeğe dönüştürmüş, Ancak muhafazakâr Müslümanlar, karnavaldaki aşırı alkol tüketimi ya da çılgınca öpüşmeleri kesinlikle uygun bulmuyor. Prens Birinci Amir içinse Allah’a inanmak ve karnaval heyecanı yaşamak birbiriyle çelişmiyor:

"Alkol ve öpüşmeler herkes için bir sınır aslında. Aşırı tüketim şüphesiz zararlı olacaktır. Her şey ölçülü yapılmalı. O zaman bir sorun olmaz.“

Katolik ayininde konuşmaya yasak

"Karnavalcı Müslüman" kimliğiyle uyuma katkıda bulunmak isteyen Doğulu Prens, yine de hiç tahmin etmediği bazı sınırlamalarla karşılaşıyor. Örneğin Bonn kenti Katolik kilisesi başrahibi Wilfried Schuhmacher'in, Müslüman prensin, ekümenik ayininde bir prens olarak geleneksel konuşmayı yapmasını engelleme kararı çoğu kişiyi endişelendirdi. Bu konuda çok fazla konuşmak istemeyen Schuhmacher, basına yaptığı açıklamada, Hrıstiyanlıktaki baba-oğul-kutsal ruh esasına dayanan “Teslis“ inancının, İslamiyet'in "Vahdâniyet" prensibinden farklı olduğunu belirtti ve ortak bir ibadetin mümkün olmadığı kaydetti.

Prens Amir ise yasağa rağmen, ayine -Prens olarak olmasa bile- sade vatandaş olarak severek katılacağını açıkladı:

"Hiç kızmadım; hâlâ da kızgın değilim. Bu nedenle, burada Ren Bölgesi’nde her şey iyi gitti. Her şey harika.“

© Deutsche Welle Türkçe


Ulrike Hummel / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Murat Çelikkafa