İsrail’den Abbas’a tam destek

Hamas'ın Gazze Şeridi'ni ele geçirmesinin ardından İsrail hükümeti, Filistin Özerk Yönetim Başkanı Mahmud Abbas'ın Batı Şeria'da kurdurduğu, Selam Feyyad başkanlığındaki olağanüstü hal hükümetini resmen tanıma kararı aldı.

Ayrıca İsrail Filsitin’in vergi gelirlerini de ödeyecek. İsrail kabinesinin haftalık toplantısında, Abbas'ı ve yeni hükümetini güçlendirmek isteyen İsrail hükümeti, Hamas'ın iş başına gelmesinden bu yana İsrail tarafından toplanan ve aktarılmayan Filistin'e ait vergi ve fon gelirlerinin de serbest bırakılmasını benimsedi.

Hamas’ın yararlanması istenmiyor

Söz konusu paradan, bugüne kadar çok az bir miktar, tutuklu pazarlıkları sırasında Filistin yönetimine devredilmiş, bu paranın Hamas'ın eline geçmemesi kaydıyla Filistin yönetimine aktarılmıştı. İsrail kabinesi, Abbas'a destek kararlarını oy birliğiyle aldı.

Ancak toplantıya, kararlara karşı çıkan, koalisyonun ortağı İsrail Evimiz partisinin Başkanı ve Stratejik Tehditlerden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Avigdor Lieberman ile aynı partiden Turizm Bakanı Yitsak Aharonovitç katılmadı.

Filistinli kaynaklar, Ocak 2006'da yapılan seçimlerden sonra Mart ayında Hamas hükümetinin işbaşına gelmesiyle İsrail'in dondurduğu fonların yaklaşık 700 milyon dolar civarında olduğu tahmininde bulunuyor.

İsrail Başbakanı Ehud Olmert, bakanlar kurulu toplantısında, İsrail'in yeni Feyyad hükümetine yardım kararında olduğunu dile getirdi. Olmert, yarın Mısır'ın Şarm El Şeyh beldesinde yapılacak zirvede, teröre karşı savaşım ve beklentileriyle ilgili düşüncelerini aktaracaklarını da söyledi. Olmert, aynı zamanda yeni Filistin hükümetine yardımla ilgili niyetlerini de ortaya koyacaklarını ifade etti.

El Fetih’ten İran’a suçlama

Öte yandan, Gazze'de geçen günlerdeki kanlı çatışmalar sırasında, Gazze'den Batı Şeria'ya aktarılan Filistin istihbaratının başkanı Tevfik Tiravi, Hamas'ın Gazze'de El Fetih'e karşı darbeyi İran ile ortaklaşa yaptığını öne sürdü. Ramallah'ta düzenlediği basın toplantısında, "İran'ın darbeden haberi vardı" diyen Tiravi, Gazze'deki savaşın İran'la ortaklaşa planlandığını iddia etti.

Hamas'ın kendilerini "hainlik ve işbirlikçilikle" suçladığını hatırlatan Tiravi, geçmişten örnekler vererek, bunun asla doğru olmadığını dile getirdi.

Gazze'nin ele geçirilmesini, "Gazze'nin ikinci kez özgürlüğü kavuşturulması olarak niteleyen" Hamas'ı "faşist bir örgüt" olarak niteleyen ve yalancılıkla suçlayan Tiravi, Hamas'ın Mahmud Abbas'ı öldürmek ve yerine Parlamento Başkanı Hamaslı Ahmed Behar'ı getirmek istediğini de ileri sürdü.

Tiravi, Hamas ve El Kassam Tugaylarının İran ile çok özel ilişkileri olduğunu, İran'ın Hamas'a bilgi, eğitim ve mali destek verdiğini, Gazze'deki darbeyi de birlikte planladıklarını öne sürdü.

Arafat’ın evi tamir ediliyor

Bu arada Mahmud Abbas'ın Filistin bayrağını "ayaklar altına almakla" suçladığı Hamas, Filistin bayraklarını yeniden kamu kurumları ve karakollarda yükseltmeye başladı. Filistin yönetimine ait kamu binalarını ele geçirdikten sonra her yere Hamas hareketinin bayraklarını diken Hamas'ın İzzeddin El Kassam Tugayları, halktan da büyük tepki toplamıştı.

Hamas'ın özel kuvvetleri ve İzzeddin El Kassam Tugayları da daha 10 gün önce yağmalanan Filistin'in efsanevi lideri Yaser Arafat'ın Ensar mahallesindeki evini ve diğer bazı kamu binalarını da hızla tamire koyuldu.

Yaser Arafat, tam 27 yıl uğrayamadığı Gazze'ye, 13 yıl önce yine bir yaz ayında gelmiş, yüz binlerce kişi eşliğinde Gazze topraklarını öpmüştü. Arafat, 2001 yılında Batı Şeria'daki Ramallah'a taşındıktan sonra, bir daha Gazze'ye geri dönememiş ve evi müze gibi korunmaya başlanmıştı.

Hamas ile El Fetih'in kanlı çatışmalarının son gününde, Gazze'de "El Fetih'in kaleleri" birer birer düşüp yağmalanırken, bundan Arafat'ın evi de nasibini almıştı.

Ancak Gazze'de El Kassam militanlarına hedef olan birçok bina, harap halde bulunuyor. Yağmacıların, iki hafta önce Abbas'a bağlı özel timlerin, istihbarat ve güvenlik kuvvetlerinin bulunduğu binalarda, işe yarayabilecek ne varsa götürdüğü görülüyor.