UNESCO'nun geleceği tehlikede

Tepki gelmekte gecikmedi! UNESCO, 31 Ekim'de Filistinlileri üyeliğe kabul eder etmez ABD’den anında bir açıklama geldi ve UNESCO’ya parasal yardımların kesileceği bildirildi. ABD, UNESCO’nun en önemli finansal kaynaklarından birini oluşturuyor. Amerikan yönetimi UNESCO’ya yılda 60 milyon dolarlık yardım havale ediyor. Bu meblağ, UNESCO’nun tüm bütçesinin yüzde 22’sini oluşturuyor.

Bu kadar hızlı bir tepki alacaklarını beklemediği belli olan UNESCO'nun Genel Direktörü Irina Bokova, Paris’te basın önüne çıkarak, “Amerikan hükümetine, Kongre’ye ve Amerikan halkına sesleniyorum, UNESCO'yu bu zor dönemde desteklemeye devam etmenin bir yolunu bulun” şeklinde çağrı yaptı. Bokova, sonuçta yapılan maddi yardımların ABD’nin de ilgi alanına giren, örneğin Irak’ta tarafsız medya örgütlerinin geliştirilmesi ya da Afganlı polislerin okuma-yazma öğrenmesi gibi projelere yatırıldığını vurguladı.

Almanya yardımlara devam ediyor

Filistinlilerin UNESCO’ya üye olarak kabul edilmesine ABD gibi karşı çıkan Almanya ise UNESCO'ya parasal yardımlarına devam edeceğini duyurdu. Almanya, UNESCO’ya yılda 23 milyon euro hacminde ödeme yapıyor. Öte yandan Hür Demokrat Partili Alman Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle , “UNESCO’nun bu tür önlemlerle cezalandırılmasının haklı gerekçesi olmadığını düşünüyoruz” diye konuştu.

Hıristiyan Birlik partileri: Suç UNESCO'da

Ancak Alman siyasî partileri arasında bu konuda görüş ayrılığı bulunuyor. İktidardaki Hıristiyan Demokrat Birlik ile onun Bavyera’da örgütlü kardeş partisi Hıristiyan Sosyal Birlik, ABD'nin bu konudaki tepkisinin, UNESCO’da bazı şeylerin yanlış gitmesinden kaynaklandığına işaret ediyor. Hıristiyan Birlik partilerinin Federal Meclis Grubu Sözcüsü Philipp Missfelder, DW-World.de’nin kendisiyle yaptığı röportajda, “BM’ye bağlı kuruluşlar düzenli olarak İsrail’e iftira atıyor ve İsrail’i kınayan kararlar alıyor, oysa ki İsrail Ortadoğu’da gerçekten işleyen tek demokrasiye sahip ülke” şeklinde konuştu.

UNESCO'nun boyundan büyük işlere kalkıştığı görüşünü de savunan Missfelder, “Aslında görevi arabuluculuk yapmaktır. BM, tarafsız olmak zorundadır” dedi.

Alman Kültür Konseyi: UNESCO haklı

Buna karşın Almanya çapındaki kültür kuruluşlarını temsil eden Alman Kültür Konseyi, ABD’nin yanlış tavır aldığı görüşünde. Konsey Genel Sekreteri Olaf Zimmermann, UNESCO'nun iç tüzüğü uyarınca prosedürün demokratik yürütüldüğünü ve çoğunluğun böyle bir karar aldığını belirtti. Azınlığın UNESCO’yu bu biçimde cezalandırmasının ise kabul edilemez olduğunu söyledi.

Zimmermann, ABD’nin bu yöndeki kararının başka ülkeler için de sinyal anlamı taşıdığını, İsrail ve Kanada’nın şimdiden UNESCO'ya ödeme yapmayacaklarını açıkladıklarını anımsattı. Alman Kültür Konseyi, BM’e bağlı Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO’nun şu anda temelinden sarsılmış olduğunu vurguladı.

© Deutsche Welle Türkçe

Friederike Schulz / Çeviri: Çelik Akpınar

Editör: Başak Sezen