180209
19 Şubat 2009Almanya'nın Köln kentinde şu günlerde sokaklarda rengarenk, çılgın, çoğu zaman da komik köstümlü insanlar dolaşıyor. Çünkü neredeyse kentin tarihi kadar geçmişi olan geleneksel Karnaval şöleni başladı. Yarın kadınların istediği erkeği öpebildiği ve gravatını kestiği "Weiberfastnacht" adı verilen "Kadınlar Gecesi", eğlencelerin doruk noktalarından biri. Önümüzdeki Pazar ve Pazartesi yapılacak karnaval geçitlerinde de araçların üzerinde komik figürler, kostümlü danslar sergilenecek, izleyicilere şekerleme dağıtılacak. Esas eğlence yarın başlayıp, dört gün sürecek ama aslında karnaval oturumları haftalar önce başladı. Bu oturumlarda çeşitli güldürüler sahneleniyor, şiirler okunuyor, şarkılar söyleniyor. Almanya'da yaşayan göçmenler ise kendi karnaval oturumlarını organize ediyor. Programımızda şimdi de yabancı kökenlilerin karnaval kutlamalarına misafir oluyoruz....
Karnaval'da tüm sınırlar kalkar
Almanya'da yaşayan göçmenler pek çok konuda olduğu gibi Köln kentinin ünlü Karnaval'ına da uyum sağlıyor. Aslında Köln'de doğmadıysanız, Köln şivesiyle konuşmuyorsanız, "gerçek bir Kölnlü" olarak kabul edilmezsiniz. Bu diğer kentlerden gelen Almanlar için de geçerlidir. Karnaval'da ise tüm sınırlar kalkar. Kostümler kimin nereden geldiğini gizler, eğlence ve içki geceye hâkim olur. Her şey unutulur, bol bol karnaval şarkıları söylenir. Sergilenen gösterilerde sahne alan mizah ustalarıysa Alman politikacıları başta olmak üzere ünlü kişileri hicveder.
Köln'de yaşayan yabancı kökenliler her ne kadar karnavala uyum sağlasalar da yine de eğlenceleri biraz kendilerine has oluyor. Geleneksel karnaval oturumunu 'göçmen komedisi' olarak adlandırıp, kendi esprilerini yapıyorlar. Almanya'da doğup büyüyen Bülent Yılmaz'a kulak veriyoruz: "Biraz kendimize gülüyoruz, biraz da uyum ve göç konularında başkalarını düşündürmeye yöneltiyoruz. Yabancı kökenlilerle ilgili klişelerin her zaman geçerli olmadığını, bizim de sıradan insanlar olduğumuzu göstermek istiyoruz."
Göçmenin sloganı “neşe ve uyum”
Karnaval oturumlarında Alman mizah ustaları, kendi politikacılarını taklit eder, onları eleştirir, kostümlerle dans edilir, şarkı söylenir. Göçmenlerin sahnesine ise sadece kökenleri Almanya dışında olan sanatçılar çıkabiliyor. Konular da yine kendi gelenek-göreneklerini yansıtıyor. Örneğin baş örtülü bir kadın sahneye çıkıp, esprileri ile siyasetçileri yerden yere vurabiliyor. "Mülteciler hapishanesinde karnaval nasıl kutlanır?" konulu bir güldürü sahneleniyor. Ya da Türk ve Yunan sanatçılar birlikte "Sirtaki" dansı yapıyorlar. Kısaca göçmenler oturumunun sloganı 'neşe ve uyum.' Oturumun başkanı Hektor Haarkötter, amacın uyumdan yola çıkarak birlikte yaratmak olduğunu söylüyor: "Genelde kökeni, dini ve kültürü dolayısı birlikte büyük bir çalışma yapmayan kişiler bu projede biraraya geliyor. Projemizde Yunan dans korosu var ama Türklerle Yunanlılar birlikte dans ediyorlar. Bizde Müslümanlarla Hristiyanlar, Kölnlülerle Düsseldorflular, Avrupalı olanla Avrupalı olmayan birlikte birş eyler yapıyor. Dışarıya vermek istediğimiz mesaj bu, her şeyi birlikte yapmak en güzeli."
“Alman gibi görünmüyorum, ama öyleyim”
Göçmenler oturumunda bazı kişiler kendi kültürel kişiliğini ortaya koymayı ön planda tutarken, bazıları da tam tersine başka bir kişiliğe bürünmeyi seviyor. Karnaval zamanında kostümler geldiği yeri, kökeni insana unutturuyor. En azından koyu tenli Kamerun kökenli tiyatro sanatçısı Katja Solange böyle hissediyor:
"Ben bir Alman ya da Kölnlü gibi görünmüyorum ama öyleyim. Bunu bu şekilde yansıtmak önemli… Örneğin burka giyen bir kadın kılığında, insanlara bir Müslüman olarak burada doğup, Köln şivesiyle konuşan ve his olarak tamamen uyum sağlamış bir kişinin, sırf başka bir ülkeden geldiği için yaşamının daha zor olduğunu söylemek çok keyif veriyor. Tıpkı kendim gibi, ten rengim siyah olduğu için yaşamım diğerlerine göre daha zor, oysa mükemmel Almanca konuşuyorum, tam bir Kölnlü gibi büyüdüm."